Mübarek Cuma Günleri
Perşembe akşam ezanı ile başlayan cuma gecesi, cuma günü akşam ezanı ile son bulur. Her hafta, böyle bir kutlu zaman hediye edilir bize. Duaların reddolunmayacağı zamanlardan biridir Cuma Günleri.
Rivayet edilir ki Recep ayının ilk cuması, Kurban ve Ramazan Bayramının ilk gecesi, Şaban’ın on beşinci gecesi ve cuma geceleri dualar kabule daha karîn diye. Gök kapılarının daha açık olduğu vakitler, bu vakitler.
Ömrümüzden böyle ne cumalar geçti, ne bayramlar, ne Recep ayları ve ne Şabanlar. Hakîkate uyanamadık çoğu zaman. Hakikati bizden öyle uzağa düşürdüler ki bu kutlu zamanları bile bilemedik, değerlendirme şuuruna eremedik.
Cuma Okumaları ve Sohbet Geleneği
Cuma okumaları olurdu biz çocukken. Bir hanede Kur’an tilavet edilir, kasîdeler okunur, hoş sohbetler edilir, un helvası ikram olur, damaklar şenlenir, ruhlar bayram ederdi.
Köyün, sayılan, ateşin zekâlı, haya sahibi neneleri öncülük ederdi bu muhabbet meclisine, başka başka evlerde de bu meclisler oluşturulurdu.
Sonra ne oldu ise bize bir nazar oldu, cumamız pazar oldu, bize her ne oldu ise azar azar oldu. Ne cumamız kaldı ne cuma okumalarımız. Dünya sevgisi ve meşgalesi, bu güzel adetlerimizi silip süpürdü.
Yaşlı teyze anlatıyor: “Benim çatı katını, okuma yapma için dekore ettirdim idi. Dört köşe şark köşesi koltuklar vardı. Gelirdi kadınlar, her cuma okurduk, sohbet ederdik, tesbihimizi çekerdik.” Sonra ne oldu teyze, dedim. “Sonra ne olacak işte, dünyaya daldık,” diyor. Bu düzen kalktı, kalmadı.
“Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl?” Her köşeyi, her bucağı huzur sohbetlerine çevirmezsek, bu dünyada çekecek çilemiz eksik olmayacak gibi.
Huzur sohbetleri gitti, huzur da gitti; selam gitti, selamet de gitti ardından.
Cuma Günleri ve Medeniyetimiz
Cuma günleri ziyaret edilen kabirlerimiz vardı. Perşembe akşamları, Anadolu’nun her şehrinde okunan cuma selâlarımız. Ne güzel bir medeniyetin ferdi idik. Yaşayan Kur’an, yaşayan sünnet vardı ömrümüzde.
Perşembe akşamları bıcı bıcı yapılan çocuklar, “yarın cuma, yarın bayram” diye uyandırdı sabaha. En güzel kıyafetler cuma günü giyilir; en güzel kokular, cuma diye sürülürdü.
Cuma günleri, lokma dağıtan nur yüzlü beyaz örtmeli nineler, anneler… Hele bu medeniyetin bilinmeyen kahramanları!
Cuma günleri bir telaş alır bizi; mezara çıkılacak, uzak yerde de varsa mezar, oraya da gidilecek diye. Kuşlar cuma günü selam verirmiş birbirine. Biz de selam veririz her cuma ölüye de.
Cuma Gününün Güzellikleri
Cuma günleri Cuma Sûresi okumak âdettendir. Kehf Sûresi’nin ilk ve son on ayetini okumak da bu günün güzel âdetlerinden, hayat bulmuş sünnet-i seniyyesindendir.
Cuma günü, darda kalmışa el uzatmak, baş okşamak, cuma gününü mübareklemek, bizim cuma mücevherlerimizdendir.
Mübarek Cuma günü, salavatlar getirmek, en Sevgili’nin aziz hatırasını canlı tutmak, neşideler söylemek ne güzel bayramdır.
Bazı Müslüman ülkelerde ve tarihte cuma günleri tatildir. Cuma günleri, bazı ülkelerin gençleri özel milli kıyafetleri ile okula gider, topluma karışırlar.
Mübarek Cuma, bayram bize.